Mehmet Yavuz Paksoy Hocayı Anlamak, Pülümür Vadisi ve Çevresini Korumak!

2011 yılıydı, Dersim florasının kayıtları için bir kurum bulmak için var gücümüzle uğraşmamıza rağmen fazla yol alamadığımız günlerdi. Kimseye derdimizi anlatamıyoruz gibi durumlar vardı. Mahkeme süreçleri ve kamuoyunu doğru bilgilendirmek için biran önce flora, fauna ve kültürel değerlerimizin kayıtlara girmesi gerekiyordu ama karşımızda güya Dersim’i kurtarma adına yola çıkanların sürekli geceler, piknikler, festivaller ve bilgilendirme toplantılarıyla gündemde oldukları dönemlerdi.

2009 yılında çekmiş olduğumuz bir kenger fotoğrafını Viyana Doğa Tarihi Müzesi botanik bölüm başkanı Dr. Ernst Vitek’e gösterdiğimizde, bu yeni bir tür mutlaka literatüre kazandırmamız gerekiyor demesiyle, Türkiye’de bir kurum bulup kayıt altına alınması için çok uğraştık ama hep aynı yanıtlarla karşılaştığımız için ilerleme sağlamıyorduk.

Viyana Doğa Tarihi Müzesi gibi alanında, dünyanın en önemli ilk beş kurumundan biri olan ve herbaryumda ise ilk üçte gösterilen çok önemli müzenin botanik bölüm başkanı Dersim’e gelmek istiyordu ama başaramıyorduk.

22 Mart 2011 tarihinde , Tunceli Üniversitesi rektörüne mail yazarak kendisine derdimizi anlatıp, üniversite gibi bilim üretmesi gereken kuruma dair beklentilerimizi tekrar aktardık ve nihayet çok kısa süre içinde rektör tarafından yanıt verildi. Yıllarca uğraşmışız, tek derdimiz Türkiye’de bu alanda bir kurumun bilimsel çalışmalar için ön ayak olması ama olmaması için üretilen bahanelerle bir adım bile ilerlememişken işler yoluna giriyordu.

Her şey o kadar hızlı geliştiki, 02.05.2011 tarihinde rektör Durmuş Boztuğ Viyana’ya geldi, müzeyle anlaşma yapıldı ek olarak Viyana Eczacılık fakültesiyle birlikte çalışma içinde görüşmelere başlanıldı. İki hafta sonrada Viyana Doğa Tarihi Müzesi botanik bölüm başkanı Dr. Ernst Vitek’le Dersim’e geldik.

Sabahın ilk ışıklarında, üniversitenin elemanlarının gelmesiyle Munzur vadisine doğru yola çıktık. İşler yolunda derken, üniversitenin bu çalışma için görevlendirdiği Biyolog Cemil Ergin’in bitki sistematiği konusunda hiç arazi yapmaması bile birinci günün sonunda  halledildi.

Çalışmalarımızın son gününde, Cemil’in dört yıl boyunca aldığı eğitimde görmediklerini, bu çalışma sayesinde öğrendiğini söylemesi hepimiz açısından ve gelecek yıllar için umut vericiydi. Mehmet Yavuz Paksoy hocayı bu çalışmada çok aradık, rektör bey bir başka projeden dolayı katılamadığını ama gelecek dönemlerde Ebru Yüce hocanın çalışmaya dahil olacağını söyledi daha sonra Ebru hoca Viyana’ya gelerek müzede çalışmalara katılarak başlangıcı yaptı.

Üç yıl olan anlaşma  bitmiş, çalışmalardaki bazı yeni türler kamuoyuna deklare edilmiş çok önemli çalışmayı büyük emeklerle hep beraber bitirmiştik. 2015 yılında, Tunceli Ticaret ve Sanayi Odasıyla yaptığımız çalıştayda yapılan çalışmalar kamuoyuna deklare edildi ve bizde o etaptaki görevimizi tamamladık, ilerleyen dönemde bu çalışmayla ilgili yeni türler ve yayında tamamlandı.

Dersim’de çevre tahribatları sürekli artarak devam ediyor olması, üniversite ile müzenin yapmış olduğu çalışmalardan edindiğimiz tecrübeler ve en önemlisi Dr. Ernst Vitek’in üstüne basa basa belirttiği el değmemiş önemli bitki alanlarının tehlikelerle karşılaşmadan, halen vakit varken mutlaka kayıt altına alınması gerektiği uyarılarından yola çıkarak hoca arayışına girdik.

Ebru hocanın vaktinin olmaması, Cemil’inde Dersim’den gitmesiyle yıllar önce ilk aklımıza gelen fakat çalışamadığımız Mehmet Yavuz Paksoy hocaya durumu ilettik, sağolsun kabul etti ve 2017 yılından itibaren çalışmaya başladık.

Pülümür bölgesinde çok özel yerler vardı hepsinde ya maden aramaları yada artık geleneksel hale gelmiş onbinlerce küçük baş hayvanın otlatıldığı bölgelerdi. Üç yıl içinde çok önemli alanlarda Yavuz hocayla bitki topladık, Dersim için yeni ve çok önemli kayıtları gerçekleştirdik. 2019 yılı çalışmalarına Yavuz hocanın davetiyle Ankara Üniversitesinden arkadaşı İsa Başköse hocamızın katılması kayıtlar açısından çok önemliydi.

2020 yılında Dersim kamuoyunu uzun süre meşgul eden meşhur Adonis cyllenea var. paryadrica bitkisinide ilk defa 2017 yılında Dersim adına kayıt edenin Yavuz hoca olmasına rağmen, bu olayı duyduğumuzda çok olgunlukla yaklaşmıştı. Adonis cyllenea var. paryadrica bitkisiyle ilgili bu yanlışı düzeltmek için ilgili hoca ve Milli parklardaki arkadaşa ulaşıp durumu anlatıp tarafların yıpranmasını engelledik, çünkü kamuoyunu günlerce meşgul edenlerin yanlışları olsada verdiği emeklerin hatırına yıpranmalarını istemedik.

Dersim florası çok zengin ama sanıldığı gibi bitki kayıtları o kadarda kolay olmuyor, şimdiye kadar oniki bilim insanıyla çalıştık. Mehmet Yavuz Paksoy hoca şartlar açısından en kötü imkanlara sahip olandı. Diğer hocalarımızla olduğu gibi kendisiylede o kadar anı biriktirmişizki, şimdi bu yazıyı yazarken geriye dönüp baktığımızda, Yavuz hocayla diğer hocaları imkanlar açısından değerlendirdiğimizde emeğine, alçak gönüllüğüne saygı duymamak olmaz diyoruz.

Pülümür yaylalarındaki önemli bir bölgeye gitmek için sabahın ilk ışıklarında yola çıktık, biraz zorlansakda sudan geçtik, uzun ve yorucu bir tırmanıştan sonra bitkileri topladık. Gün içinde güneşin zirvedeki karları eritmesinde dolayı sabah geçtiğimiz küçük su, dere olup çoştuğundan, tehlike altında zor bela karşıya geçtik. Buda yetmezmiş gibi Yavuz hoca ve bir arkadaşımıza keneler yapıştı, 14 saat sonra eve dönüş yaptık.

Gurbetçilerin çok yoğun olduğu bir dönemde araba kiralamak için varolan firmalara gittik, sadece bir firmanın tek arabası boştu, kiralamak istedik. Adam kiralarsınız ama bütün sorumluluk size ait demesiyle konuyu açtı, ‘‘Eğer kaza olursa arabanın ederi kırkbin ve sizin ödemeniz lazım’’ demesiyle vazgeçtik.

Yavuz hocayla masrafları ortaklaşa kendi cebimizden karşılıyorduk, yirmi yıl hep bu yöntemle çalıştık ama kırkbin lirada büyük para olduğu için vazgeçtik. Yıllardır arabalarıyla bize destek veren Kemal Güneşli ve Burhan Gündoğan’ın Dersim’de olmamalarından dolayı ne yapacağımızı şaşırmıştık, tek bir kayıt bile Dersim için çok önemliyken araziye çıkamamak, elimizi kolumuzu bağlamıştı.

2015 yılında birlikte çalıştay yaptığımız, Tunceli Ticaret ve Sanayi Odasına gidip bir günlüğüne araç vermeleri için genel sekreter Veli Güngörmüş’le görüştük. 2015 yılında çalıştayı yaparken Yusuf hoca vardı, vefatından sonra yeni yönetim gelmişti bu yüzden genel sekreter Veli, siz gidin ben konuşur size haber veririm dedi. Barajlara, maden aramalarına ve her türlü çevre tahribatına karşı kurulan Munzur Özgür Aksın meclisininde üyesi olan Ticaret ve Sanayi Odası, bir günlüğüne araba vermedi.

Bunu yazmamızın nedeni, bir araba bulmanın bile çok büyük bir sorun olduğu Dersim’de sizlerin tahmin edemiyeceğiniz diğer sorunlarıda düşündüğümüzde, kayıt yapmanın hiçde kolay olmadığını ifade etmek.

2014 yılında bakanlığın, tüm Türkiye’de yaptığı proje kapsamında, Dersim’dede flora ve fauna kayıtları için çalışmalar yapıldı. Bu çalışma için yükümlülüğü alan firma, bilim insanlarına proje karşılığını maddi olarak ödemesine rağmen, Milli Parklardaki yetkililer, florayı çalışan hocanın arazi çalışmalarına zorunlu olmadıkları halde onlarca defa arabayla eşlik edip, çok büyük katkı sundular aynı şekilde sürüngenleri çalışan hocalarıda desteklediler.

Bir yanda zorunlu olunmamasına rağmen defalarca araba ve eleman desteği diğer tarafta ise imkansızlıklar içinde çırpınan bir kaç insan. Yavuz hocanın çalışmasının kayıtları, zorluklardan üretilmiş desek yeridir. Geçen yıl pandemiden dolayı  Yavuz hocaya eşlik edemedik ama çevre gönüllüleri Kemal Güneşli ve Zülfü Çavuş arkadaşlarımız kendisine destek oldular.

Araba için geçen yıl Pülümür belediye başkanıyla iletişime geçtik, çalışmalardan bahsedip araba konusunda yardımcı olmaları için ricada bulunduk. Sayın başkan Müslüm Tosun, Yavuz hocaya amasız, fakatsız büyük destek verdi. Bu bizim hiç alışık olmadığımız bir destekdi, Dersim’de ilk defa bir belediye başkanının olumlu yaklaşımını gördük.

Sayın Müslüm Tosun’un geçen yılki desteğinin, Pülümür’e ve geneldede Dersim doğasına katkıları gerçekten bizler için anlamlı olmuştur. Pülümür’ün en büyük sorunu şu an için maden aramaları, aşırı otlatma, kanalizasyon vs.

Özellikle aşırı otlatma ve maden aramalarıyla ilgili mahkeme süreçlerinde, Yavuz hocanın 2017 yılından beri ağırlıklı olarak Pülümür bölgesinde yaptığı çalışmalardan topladığı bitkilerin hepsi şimdi yargı süreçlerine etkisi olacak belge niteliğindeler.

Sayın Müslüm Tosunun, Yavuz hocanın 2021 yılı  çalışmalarına destek sunmasının, Pülümür vadisi ve çevresinin Milli Park statüsüne kavuşması açısındanda önemli olacağını belirtmek isteriz. Pülümür vadisi ve çevresinin çok küçük kısmı şu an kayıt altında, belki şaka gibi gelecek ama dörtte birinin kayıtları yapıldığında bile rahatlıkla en üst seviyede koruma için yetkili kurumlara müracat edebiliriz. Başta Yavuz hoca olmak üzere diğer hocalarımızın çalışmalarından çıkan sonuçlarla mahkeme süreçlerinde elimiz gerçekten çok güçlü ama bunu dahada ileri götürmemiz gerekiyor ve önümüzde birde gerçek durum var.

An itibarıyla görünen Dersim coğrafyasında Yavuz hocanın dışında çalışacak hoca yok, bazı hocalar sadece ilgi duydukları bitkiler için gelip giderler ama Dersim doğasının korumasına katkıda bulunacak ve genel florayı çalışacak bilim insanı Yavuz hoca. Son dört yılda Dersim’deki flora bölgelerini çok iyi gözlemlemesi ise bizim için büyük kazanç.

Peki Yavuz hoca ne yaptı derseniz, onuda şöyle aktaralım Munzur 3. Uluslararası Uygulamalı Bilimler kongresinde yaptığı sunumda ağırlıklı olarak Pülümür ve genel olarak Dersim’de kayıtlara düştüğü 825 bitki türü hakkında aktarımlarda bulundu.  

Yavuz hocanın kayıt yaptığı 825 tür içinde endemikler ve Dersim florası için yeni türler bulunmakta. Örnek olarak Aethionema erzincanum Kandemir & Aytaç endemik bitkisi sadece Erzincan’da kayıtlı iken, Yavuz hocanın çalışmasıyla Dersim envanterine bir endemik bitki daha kaydedildi. Erzurum’ da tek bir lokalitede yayılışı olan endemik  Astragalus nezaketiae A.Duran & Aytaç türüde Dersim kayıtlarına girdi. Sadece Niğde’ de yayılışı olan endemik Potentilla pulvinaris subsp. pulvinaris Fenzl. türününde Pülümür ilçesinde de yayılışı olduğu tespit edildi.

Bir diğer örnek ise Paracaryum racemosum (Schreber) Britten var. scabridum (Rech.f.) R.R.Mill. Endemik bu bitkinin Tubivesteki kayıtı Türkiye’de sadece Hatay Amanos dağları, 2017 yılında yaptığımız çalışmada Yavuz hoca bu bitkiyide kayıt altına aldı.

Yavuz hocanın kayıtlarının karşılaştırmaları yapıldığında,  825 tür içinde Türkiye’de kaydı olan ama Dersim için yeni kayıt olan çok sayıda endemik ve yeni türleri görebiliriz.

Dersim coğrafyasının şimdiye kadar mahkemelerde korunması için gerekli yargı kararlarına baktığımızda genellikle Prof. Şinasi Yıldırımlı hocamızın ve Prof. Davis’in çalışmalarını görürüz. Bu çalışmalara son on yılda farklı hocalarımızın çok önemli katkılar oldu, bunlardan biride Yavuz hocanın çalışması. Son on yılda yapılan çalışmaların ne kadar önemli olduğunun anlaşılması için karşılaştırmaların önemini tekrar belirtmek istiyoruz.

Bir örnek vermek gerekiyorsa daha önce bahsettiğimiz Adonis cyllenea var. paryadrica bitkisini birazda bizim olduğumuz yerden bakarak değerlendirelim. Bu bitkiyi Doğa Koruma ve Milli Parklar kurumu, Dünya biyolojik çeşitliliği günü vesilesiyle sosyal ortamlarda paylaştı.  

Bitkiyle ilgili Avukat Barış Yıldırım’ın kamuoyuna aktarımları oldu. Biz işin bu tarafında değiliz asıl bizi ilgilendiren sadece bir bitki için yetkilileri, başta aşırı otlatma olmak üzere doğayı korumak için çağrıda bulunulması. Başta Avukat Barış Yıldırım olmak üzere Dersim’deki tüm Avukatlara, doğayı koruma adına yola çıkanlara ve Munzur Özgür Aksın meclisi gibi varolduğunu söyleyen kurumlara sormak istiyoruz. Yavuz hocanın kayıt ettiği 825 bitkiyi nasıl yorumlayacaksınız. Örnek verdiğimiz diğer endemik türler gibi çok sayıda yeni kayıt bu çalışmada var bir tarafta sadece bir bitki diğer tarafta 825 bitki kaydı.

Dersim florasıyla ilgili çalışmalar artarak devam ediyor en büyük sorun ise Dersim’de herbaryumun olmaması, böyle oluncada gerçek flora değerleri bilinmiyor. Bir araştırmacı geliyor ilgi duyduğu alanlarda bitkileri topluyor sonrada çalıştığı üniversitenin dolaplarında bunları bekletiyor, eğer bir yayın yoksa veya bilimsel bir sempozyumda sunum yapılmamışsa çok kısıtlı bir kesimin dışında kimsenin bunlardan haberi olmuyor. Bu yüzden Dersim florası kayıtlarının şu anki en temel sorunu herbaryumdur.

Eğer Dersim’de bir herbaryum olsaydı Adonis cyllenea var. paryadrica bitkisinin kaydı olup olmadığını çok rahat görülürdü. Burdan herkese acil çağrımızdır gerçekten Dersim doğasını koruma diye derdiniz varsa ve Pülümür vadisinin Milli Park ilan edilmesini istiyorsanız biran önce Munzur Üniversitesine herbaryum için başvuru yapılmalı.

Herbaryum kurmak zor olmayan bir işlem önemli olan sürekliliği sağlamak yani çok çalışmak. Bunun için üniversitenin kurum olarak evet demesi gerekiyor, maddi olarak güçleri yetmiyorsa fazla bir maliyetide yok, bunuda gönüllüler olarak rahatlıkla karşılıyabiliriz.

Mehmet Yavuz Paksoy hocamızda herbaryumu yönetmeyi kabul ederse çok önemli adımı atmış oluruz. Yavuz hocanın Munzur Üniversitesinde çalışması ve floramızı çok iyi tanıması büyük avantaj, İstanbul’u, Ankara’yı bırakın komşu illerden bilim insanlarının gelip düzenli çalışılması ve tek bir kaynakta bilgilerin tutulması bile zorken çok basit bir çözüm olan herbaryum mutlaka denenmeli.

Doğayı koruma adına önemli bir adım olan herbaryum için, Pülümür belediye başkanı Müslüm Tosun, Esnaf ve Sanatkarlar Odası başkanı Hıdır Belice, Kemal Güneşli, Zülfü Çavuş, Hıdır Mercan gibi duyarlı ve iş yapan insanlarımızdan beklentimiz var. Kendileriyle çalıştığımız için samimi olduklarını biliyoruz, mümkünse Munzur Üniversitesine gidip herbaryumla ilgili adım atmalarını bekliyoruz. Pülümür vadisinin Milli Park ilan edilmesi için yapılacak başvuruda, Yavuz hocanın yapacağı çalışmaları desteklemenin çok önemli olduğunu bilmemiz gerekiyor. 18.4.2021